duyumsayıklamalar · satir · sosyal medya

Turşu laneti

Işıklar sönmek üzere Neredeyse yandı devreler Üstüme salınan kelimeler acımtırak tadlar bırakıyor Ağızdan çıkar çıkmaz ses dalgaları önce mıknatıslanarak bir turşu dükkanına uğruyor Sonra kulaklarıma üşüşüyorlar Beyin kıvrımlarıma çöreklenip olası bir firarı derhal olmaz kılıyorlar Yavaş yavaş fermente oluyoruz böylece Turşucudan birkaç numara öğrenmişler belli Belirsiz ergence bir iptilaya özeniyorlar Bünyemde soldan sağa organize olmuş lahana hıyar havuç kelek acur türlü zerzevat herantetikte sadakatle nöbetteler mütemadiyen Yeminler eşliğinde dünyanın kartopu misali büyümekte olan sürdürülemez kokoşluğuna alternatif kokulu çözümler sunuyorlar Gül gibi geçinmemiz beklenemez Bu lanet dükkanın evlatlarıyız sonuçta Her dışkıya lahana olmasan olmaz hıyarlık ediyorsun acur kafalılığın lüzumu yok gibisinden nezaketten yoksun laflar gırla Müstehcen küfürlere kulaç atmadan az evvel uyarıyor biri Nükleer koku bombaları salmakla ifşayla linçle tehdit ediyor Üstüne muhatabının nahoş limoni üslubuna dikkat çekiyor Turşucudan öğrendiklerini turşuya mı satacaksın diye karşı çıkıyor başka biri Retoriği kuvvetli lafcambazı bir diğeri söz alıyor Birlikveberaberliğe ihtiyaç duyduğumuz şu kadim dükkanda enfekte kukumtırak bir istikamette topluca ekşimekteyiz Hanımlarbeyler diyor idrakında olalım bir zahmet sarımsak tanelerine bağlanmış yazgımızın değişmeyecek ilkbilmemkaçmaddesinin Alkışlar ıslıklar zılgıtlar sloganlar sirenler kornişonlar uçuşuyor havada Hazırola geçiyoruz biranda tekvücud olup kavanozlarda Enselerimize pürdikkat kesilip kutsal marşımızı mutlumesut kararlı kekreye kekreye okuyoruz