Rüyalar, pek tabii, mahremdir. Öyle herkese her ortamda söylenmezler. Terapiste, papaza ya da rakı sofrasında bir dostuna… Bilirsiniz, daha anlatmaya başlamazdan önce “hayrolsun” derler, rüyasını anlatmak isteyene bizim kültürümüzde. Anlatılacak rüyanın bu dünyada bir anlamı olduğuna, daha çok da başa gelecek bir olaya dair olduğu varsayımına daha en baştan işaret eder bu cümle.
Şimdi bu rüyama bu mecrada değinme sebebim, az önce rastladığım bir alıntı… Oldukça basit bir yapısı olan rüyayı hatırlamamı tetikledi zira. Çok aklıma girmiş ama aslen yazmadığım hâlde akılda kalan nadir rüyalardan biri bu.
Basitçe şöyle: Karşımda bir ayna var. Ama kendimi gözümde gözlükle ve flu görüyorum aynada. Bulanıklığa şaşırıyorum, miyopluğuma karşın iyice yaklaşarak bakınca aynaya, onda yansıyan imgemde gözlük olduğunu görüyorum. Fakat elimi gözüme getirdiğimde gerçekte gözümde gözlüğün olmadığını anlıyorum! Çok şaşırıyorum buna ve hemen bir yerlerde bulup gözlüğümü takıyorum ve aynaya yeniden bakıyorum merakla… Aynadaki imgem tıpkı ben yine ama bir farkla, ki bu kez yansıyan imgede bir gözlük yok. Buna iyice şaşırıyorum.
Rüyadaki bu yapının şaşırtıcı paradoksallığı onda geçen bu “sahneyi” hiç unutamama neden oldu. Paradoksal olan şu. Ayna, öyle sanıyorum ki, tabiri caizse bir kozmik hakikat yansıtıcısı rüyada. Gözlük dolayımı olmadan karşımda yansıyan “görebilen” bir imge ben var. Gözlüksüzlükten kaynaklı bulanıklık – bir nevi eksiklik’i simgeliyor – yansımamda beliren hakikatimde yok. Ben gözlüğü giyer giymez ise, imgemdeki “görebilen” kayboluyor. Fiziksel dünyada gözlük taktığımda çok iyi gördüğümü sanıyorken aslında hakikatte kendimi bir tür körlüğe mahkum ettiğimi anlatıyor ayna bana. Ez cümle: Görmeye çalıştıkça körleşiyorum. Paradoksal olan bu.
Daha fazla yorum yapmayacağım. “İnsan kendi rüyasının kendisine aktardığı mesajı ne kadar iyi yorumlayabilir?” diye sorabilirsiniz haklı olarak. Doğru. Ancak aradan beş yıldan fazla zaman geçtiğinden, zihnimde demlenmiş sayılabilecek bir yorumlamamaya denk düşüyor olmalı bu dediklerim.
Söz konusu rüyasal anekdotu hatırlatan az önce tesadüfen karşıma çıkan alıntıya gelince… Bir ortaçağ Alman mistiği ve filozofu, Meister Eckhart (1260 – 1327) söylemiş yıllar evvel: “Tanrıyı gördüğüm göz, Tanrının beni gördüğü gözle aynıdır.”